Dünya'yı titreten Koca Yusuf'u rahmetle anıyoruz
KOCA YUSUF'U RAHMETLE ANIYORUZ
Dünyayı titreten, rakiplerini dize getiren büyük pehlivan Koca Yusuf’u ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyoruz. Efsane pehlivan 4 Temmuz 1898 yılında ABD’den dönerken gemi kazası sonucu hayatını kaybetmiÅŸti. Koca Yusuf’a bir kez daha yüce Allah’tan rahmet diliyoruz."
KOCA YUSUF KÄ°MDÄ°R?
Koca Yusuf (Yusuf İsmail; 1857 - 4 Temmuz 1898), Deliormanlı Türk güreşçi.
Mindere çıkan ve grekoromen güreşi yapan ilk Türk pehlivanı olduğu sanılmaktadır. 1885 yılında Kırkpınar başpehlivanı olmuş; 1894 yılından itibaren Avrupa ve ABD'de devrin en ünlü güreşçileri ile güreşmiştir. 138 kilo sıkletindeki sporcu, 1.88 metre boyundaydı. ABD turnesinden ülkesine dönerken bir gemi kazasında yaşamını yitirdi.
Serbest güreşin efsanevi isimlerinden olan Yusuf, iri gövdesi, güreş becerisi, gücü ve sporcu ahlakı ile "Koca" lakabını almıştır. Önceleri doğduğu köyden ötürü "Karalarlı Yusuf", sonra "Şumnulu Yusuf" olarak anılmış, 1896'dan itibaren çırağı "Erikli Mehmet"e "Küçük Yusuf" denilmeye başlanınca kendisine "Büyük Yusuf" denilmişti.
Dünyada “Terrible Turk” (Korkunç Türk) olarak tanındı. Kendisinden sonra baÅŸka Türk güreşçiler de bu unvanı kullandılar.
1900 yılında Rıza Tevfik 'GüreÅŸte Avrupa Usulü ile Türk Usulü arasındaki Fark ve Müşahebet’ baÅŸlıklı yazısında kendisinden Koca Yusuf diye bahsedince yurtta bu isimle anılmaya baÅŸlanmıştır.
Koca Yusuf, bugün Bulgaristan sınırlarında yer alan Şumnu Kasabası'nın Karalar Köyü'nde dünyaya geldi. Doğum tarihi tam olarak bilinmese de İsveç güreş tarihçisi William Baster'a göre 1857 yılında doğmuştur. Babasının adı İsmail'dir. Babası ve dedesi Yusuf'un ilk güreş ustaları oldu. Çocukluğu, milliyetçilik hareketleri nedeniyle Bulgarların Türk köylerini bastığı bir ortamda geçti.
Koca Yusuf dönemin ünlü pehlivanlarından Şumnulu Dursun Pehlivan, Nasuhçulu Kel İsmail Pehlivan ve Pomak Osman tarafından yetiştirildi. Kırkpınar tarihinde 26 yıl boyunca üst üste başpehlivanlığı elinde bulunduran ve Sultan Abdülaziz'in başpehlivanı olan Kel Aliço ile 1885 yılında güreşti. Sabah başlayan mücadele akşam sona erdi. Kel Aliço mücadele sırasında güreşi bırakmış ve kendi elleriyle ülkenin başpehlivanlığı unvanını Koca Yusuf'a devrettmiştir. Kel Aliço'nun çırağı olan ve 18 yıl Kırkpınar başpehlivanlığını elinde bulundurduğu söylenen Adalı Halil'i iki kez ardı ardına yendi. Sultan Abdülaziz, Sultan V. Murat ve Sultan II. Abdülhamit döneminde pek çok güreş yaptı. Koca Yusuf ile çarpışan Kara Ahmet, Katrancı Mehmet, Kazandereli Memiş, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet ve Hergeleci İbrahim gibi ünlü pehlivanlar, onun kendilerinden üstün bir pehlivan olduğunu kabul ettiler.
Koca Yusuf'u yenebilen tek pehlivanın Kavalalı Çolak Mümin Pehlivan olduğu iddia edilir. 1894 yılında Rami'de yapılan ve Kel Aliço'nun hakem olduğu bir karşılaşmada Çolak Mümin, Koca Yusuf'u açık düşürmüştür. Hakem Aliço bu durumu yenik sayınca Yusuf tek yenilgisini almıştır. Çolak Mümin'in bu maçta sakatlanmasından ötürü güreş hayatına devam edemediği rivayet edilir.
Fransız güreşçi Joseph Doublier ile tanışması ve Fransa’da güreÅŸme teklifi alması hayatını deÄŸiÅŸtirdi. Fransız yazar Edmond Desbonnet'in "GüreÅŸin Kralları" (1910, Paris) adlı kitabında anlatıldığına göre Doublier, 1894'te rakibi Sabés'e yenildikten sonra onu yenecek bir güreşçi arayışına girmiÅŸ ve Türkiye'ye gelmiÅŸ; Filibeli Kara Osman, Filiz Nurullah ve Yusuf Ä°smail'i beraberinde Fransa'ya götürmüştü. Yusuf, baÅŸlangıçta yurtdışına çıkmayı kabul etmediyse de Müslümanların güçlü olduÄŸunu ispat etmenin bir cihat olduÄŸu ÅŸeklindeki ulema açıklamaları üzerine 1897'de Avrupa'ya gitti ve Paris'te minder güreÅŸinin kurallarını öğrendi. Ä°lk maçını Sabés ile yaptı ve onu yendi. Fransa'da 3 yıl kaldı (1894-1897). Bu dönemde güreÅŸtiÄŸi ve döneminin önemli sporcuları olan Olsen, Pons, Fournier'i yendi. Gambier, Raul, Rum güreşçi Antonio Pierri ve Ä°ngiliz güreşçi Tom Cannon'u da yendikten sonra Avrupa’da rakip bulamaz hale geldi. Paris'te bir sirkte, Türk güreşçi Hergeleci Mahmut Pehlivan (Ä°brahim Mahmut) ile yaptığı ancak polis müdahalesi ile durdurulabilen karşılaÅŸma, gelmiÅŸ geçmiÅŸ en acımasız güreÅŸ karşılaÅŸması olarak hatırlanır.
ABD Turnesi
Avrupa'da büyük ün kazanınca Amerika BirleÅŸik Devletleri'nden organizatörler onu New York’a davet ettiler. Antonio Pierri ve Doublier ile birlikte gittiÄŸi ABD'de menajeri William Brady oldu. Bu ülkede yaptığı 33 karşılaÅŸmada yendiÄŸi sporcular arasında George Bothner, Ewan Lewis, Dan McLeod, Tom Jenkins vardır. Chicago’da bir karşılaÅŸmada dünya ÅŸampiyonu Evan Lewis’i üst üste iki defa yendikten sonra yurda dönmeye karar verdi. Yaptığı güreÅŸlerde yenilmemesi ve heybeti dolayısıyla ABD’de kendisine The Terrible Turk (Korkunç Türk) unvanı verilmiÅŸtir.
ABD'ye gelişinden önce hiç yenilgi almayan Yusuf İsmail, 26 Mart 1898'de Ernest Roeber ile yaptığı maçta diskalifiye oldu. Madison Square Garden'da yapılan bu maçta rakibini ringden dışarı atması, Roeber'in öldüğünü düşünen seyircilerin ayaklanmasına ve Yusuf'a karşı linç girişimine neden oldu. Söz konusu maç, spor yazarı Walter Camp tarafından kaleme alınan 1907 tarihli The Substitue: A Football Story adlı romanda anlatılmıştır.
İki rakip, Metropolitan Opera Evi'nde 30 Nisan günü tekrar karşı karşıya geldi. Aralarındaki itişmelerden sonra menajerlerinin ringe çıkıp müdahale etmesi sonucu olay büyüyüp yine seyirciler arasında bir ayaklanma dalgası olunca karşılaşma iptal edildi ve bu olaydan sonra Opera Evi güreş karşılaşmalarına kapatıldı.
Ölümü
Türkiye'ye dönmek üzere 21 Mayıs 1898'de Fransız bandıralı La Bourgogne transatlantiği ile yola çıkan Koca Yusuf, bindiği geminin 4 Temmuz sabahı New York'un kuzeydoğusundaki Sable Adası'nın 60 mil açıklarında İngiltere bandıralı Cromartyshire şilebiyle çarpışıp batması sonucu tüm yolcular ve mürettebatla birlikte boğularak ölmüştür.
Ölümüyle ilgili üç iddia vardır. Ä°lki kaza sonrasında filikalara binen diÄŸer yolcularla birlikte kurtulmaya çalışan Koca Yusuf’un tutunduÄŸu filikadaki diÄŸer yolcuların onun koca gövdesinin sandalı devireceÄŸi korkusuna kapılıp kürek ve baltalarla ellerine vurduÄŸu ellerini çekmeyeceÄŸini anlaşılıncada filikadakiler tarafından baltayla bileklerinin kesildiÄŸi ve bu nedenle öldüğü, ikincisi Koca Yusuf'un Amerika'da kazandığı güreÅŸlerin ardından kazandığı paraları kağıt paralara güvenmediÄŸi için altına çevirdiÄŸi ve bu altınların ağırlığı nedeniyle okyanusta boÄŸulduÄŸudur. Zira bu altınlar 8000 dolar karşılığı 40 kilo altın anlamına gelmektedir.Üçüncüsü geminin baÅŸka bir gemiyle çarpışması sonucu gemi batmaya baÅŸladı. Koca Yusuf tam gemiyi terkedecekken gemide bulunan demirlerin altına sıkışan çocuÄŸu ve ona yardım etmeye çalışan annesini gördü. ÇocuÄŸu çıkarmak için demirleri tutup kaldırdı ve çocuk çıktıktan sonra tekrar bir yıkım oldu ve demirler üzerine doÄŸru meyillendi. Koca Yusuf bu demirleri bıraksa altında kalıp can verecelti ve o demirleri bırakmayıp okyanusta boÄŸularak can verdi.
Koca Yusuf'un Çocukları
Koca Yusuf'un eşi Refiye'den Mehmet ve Hüseyin adında iki çocuğu olmuştur. Ölümünden sonra adı, şu anda Türkiye Denizcilik İşletmelerine bağlı, Haliç Tersanesinde bulunan 40 Tonluk bir yüzer vince verilmiştir. 2001 yılında basılan Bin Yılın Türkleri Hatıra Para Serisi'nde Koca Yusuf portreli hatıra para yer almıştır.
Hayatı, gazeteci-yazar Halil Delice tarafından "Cihan'ı Titreten Türk Koca Yusuf Yalnızca Güle Yenildi" (2005) adıyla kitaplaştırılmıştır. Hayatının belgesel yapılması için 2008 yılında "Koca Yusuf Türkiye'de" adlı bir araştırma projesi başlatılmıştır. Türkiye'nin ilk kez ürettiği ve Türkiye ortaklığı bulunan A400M askeri nakliye uçağına hatırasını yaşatmak adına "Koca Yusuf" adı verilmiştir.
Mezarı hakkında
Koca Yusuf’un naaşının Atlas Okyanusu’nda kaybolduÄŸu sanılmaktadır. Ancak ÅŸair Sunay Akın’ın Önce Çocuklar ve Kadınlar adlı kitabının “Okyanusa Yenilen Güreşçi” baÅŸlıklı bölümünde Azor Adaları'nda mezarının bulunduÄŸu iddiasına yer verilmiÅŸtir. Kaza sonrasında civar adalara vuran gemi yolculara ait 20 cesetten pek heybetli deÄŸiÅŸik kılıklı olanının Koca Yusuf olabileceÄŸini iddia eden yazar, cesedin adadaki kilisenin mezarlığına defnedildiÄŸini belirtmiÅŸtir. Ayrıca geçtiÄŸimiz yıl Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem KasapoÄŸlu'nun önderliÄŸinde bir komisyon kurularak Koca Yusuf'un naaşının araÅŸtırılması saÄŸlandı.